10 Aralık 2012 Pazartesi

Hatırlanacak Bir Anı

 
Unutmanın nimet olduğu anlar vardır
Kötü anılar, dar zamanlar için...

İyi anılar birikmişse yürekte..
Unutmak, bıçaktan keskin..

Bugün ben bu şarkıyı dinlerken, çok severek izlediğim "A moment to remember" filmini hatırladım. İzlemeyen varsa, mutlaka tavsiye ederim.

İyi haftalar...

23 Kasım 2012 Cuma

Öyle Bir Havada Gel Ki...

Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.


Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.


Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.

Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...

Orhan Veli Kanık



Bloğuma adını veren şiir işte bu şiir..
11.07.2009'da açtığım bu blog ismi, bir dergide tevafuken bu şiiri okumamla isimlendi..
Bu arada, tarihi yazınca, bloğumun 3 yılı devirdiğini farkettim.
Nice yaşları olsun..
Ben şiir sevdikçe, ben anlatmak, paylaşmak istedikçe, sizler burada oldukça bu blog burada olacak..

Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle...

16 Kasım 2012 Cuma

Sonbahar...



Bu geç vakit
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedî,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yüreğinden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadın
ve yoldaş olan...
Mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar,
kelimelerin insandılar... 

Nazım Hikmet


Ne güzel değil mi sonbahar.. Ben baharları ayrı bir severim. Sonbahar, yaşlılığı, ölümü; ilkbahar doğumu ve gençliği, kıpır kıpırlığı hatırlatır. İnsan baharda farkeder hayatın evrelerini, yaz ve kış ise, artık iş işten geçti demenin lisanı halidir sanki...

Sonbahar, sararan yaprakların, dallardan ayrılma zamanı geldiğini gösteren işarettir. Öylece süzülüp inerler aşağıya yapraklar. Usulca.. Öylece yatarlar ağacın ayakları dibinde. Bir daha kavuşamayacak olmanın hüznünü, üzerine basan ayakların neticesi çıtırdayan sesleriyle hissettirirler, feryat ederler adeta. Yine de, kutsal bir görevi tamamlamış olarak göç ederler sanki, ilkbaharda kendilerinden arta kalan miras dna larının bir başka yaprakta vuku bulacağını bilip sevinir gibi...

Sonbaharda, sapsarı yapraklarla konuşmak ne güzeldir. Üzerine düşen çiğ taneleriyle ıslanır yaprağın yanakları. Hüznü ve mutluluğu aynı anda hissettirir sararan yapraklar...   

23 Ekim 2012 Salı

Zifiri



Ne güzelbir şarkıdır bu..
Bayram hediyesi olsun benden size...

İyi bayramlar...

8 Ekim 2012 Pazartesi

Ve İşte Öyle...



Anlatacak, söyleyecek çok şey varken
Susuyorsam
Boğazımda düğüm düğüm birikiyorsa kelimeler
Bir nedenim var...

Söyleyecek sözüm olmadığından değil susuşum...
Korkuyorum...

Ve biliyorum...
Dillendirilmeyen herşey, büyüyor içimde..


Sevgiyle...


Bugünün şarkısını dinlemeden geçmeyin...

Not:
Görsel, son zamanlar izlediğim güzel filmlerden birine ait 
( Lucky One).

6 Eylül 2012 Perşembe

A Moment to Remember



Bu dünyadaki insanlar mum ateşi önündeki üç kelebek gibidir.. 
ilki ateşe yaklaşmış ve demiş ki : Ben aşkı biliyorum.. 
İkincisi ateşe yavaşça kanadıyla dokunmuş ve demiş ki : Aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim.. 
Üçüncüsü kendini ateşin ortasına atarak yanarak kül olmuş.. 
Gerçek aşkı işte sadece o kelebek bilir.. ( Bab'Aziz'den )

Fotoğraf: A Moment to Remember filminden

28 Ağustos 2012 Salı

Mutluluk...

Bazen,
Yaslanacak bir omuz arar ya insan
Hani bazen, seslerin içinde sessizliği yakalar
kendini dinlemek ister ya o anda...

bazen,
uçsuz bucaksız bir ormanda kaybolmak ister ya insan,
yaprakların hışırtısında kaybettiklerini aramak...
ve hatta, hani bilmesine rağmen bulamayacağını, umut eder ya...

bazen,
bir filmin tek bir sahnesine kilitlenir
o sahneyi yaşar ya içinde defalarca kanarcasına....

ve hatta bazen,
sabahın bir vakti kıyıya vuran dalgalara karışır ya sevgisi
sadece martılar şahidi...

o kıyıda içilen bir bardak sıcak çaydır bazen mutluluk
bazen ağlayabileceğn bir omuz bulabilmek..
ya da yağmur altında dolaşabilmek pervasızca...
bazen hatırlamak, hatırlıyor mu diye hayıflanmak..
bazen anlaşılmak, bazen anılmaktır mutluluk...
bölüşülen bir simittir bazen
ve bazen...
adında gizlidir mutluluk...


28.08.2012

2 Ağustos 2012 Perşembe

Bir Adın Kalmalı...

Sordum
Bilmiyordum çünkü, anlamamıştım...
"Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç"
Neydi manası?
Nasıl da güzel anlattın bana, bir çırpıda, nasıl da anladım...
Sen, huzuru ve hırçınlığı taşıyan içinde
Sen...
Bütünün diğer yarısı, iyi ki vardın...
İyi ki...

Şimdi bu şiirde,
Hatıraların manalı dokunuşları ellerimi ısıtırken
Özlem, hasret, öfke bazen,
Ve hatta bazen hasret...
Ve şimdi, içimdeki kızgınlıkların önündeki yeldeğirmeni
Sen şimdi, beni bu şiirle tam 15 yıl önceye götüren
Çocukluğum belki, belki gençliğim, toyluğum, sakinliğim
Seninle öğrendim, senden öğrendim çok şeyi hayatımın olgunluk evresi...
Bu şiiri senden öğrendim
Diğer birçok şey gibi...
Sevgiyi, gülen gözlerinde hissettiğim yürek
Seni iyi ki tanıdım...


İçi, gülüşüne yansıyan şair bakışlı kadın
İyi ki varsın...

Hilal

BİR ADIN KALMALI...

bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam
dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

Ahmet Hamdi Tanpınar





Bunu da dinlemeyi unutmayın :)




25 Temmuz 2012 Çarşamba

...

bİR sÜRELİĞİNE sERVİS dIŞI!

10 Temmuz 2012 Salı

Yorgunum...

Yorgunum..
Konuşmaya ihtiyacım var ama yazmaya halim yok bugün...
Ben yine bir şarkı paylaşayım en iyisi...





Not: Cem Karaca'nın "çok yorgunum" parçasını paylaşacaktım ama o sırada bu şarkıyı dinledim. Hiç dinlememiştim, çok güzeldi, çok iyi geldi.. Ne güzel sözleri...

Dağbaşında rastladım aksakallı birisine
Bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
Bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
Sordum ona Aşk ne ustam hayatın sırrı ne,
Tepeden tırnağa aşığım ben
Ve koskoca bir hayat var önümde?""

Sevda kuşun kanadında
Ürkütürsen tutamazsın
Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
Hayat sırrının suyunu
Çeşmelerden bulamazsın
Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın

27 Haziran 2012 Çarşamba

My Immortal

Dün survivorda senelerdir dinlemediğim, ama çok çok sevdiğim bir şarkı çaldı. Evanescence - My Immortal... Muhteşem bir şarkıdır ama ben son 5 yıldır neredeyse hiç dinlememiştim. Şarkı dün başlayınca, "i'm so tired" dediği anda şarkıcı, nasıl bir mutluluk hissettim anlatamam...

Lise yıllarımdan yakın arkadaşlarım çok iyi bilirler ki, tüm defterlerimin en ön sayfasına büyük puntolarla "IMMORTAL" yazardım. Bunu nda ayrı bir hikayesi var tabi :)

Hasılı, bu şarkıyı immortal kelimesinden dolayı mı seviyordum, müziğinden dolayı mı, yumuşacık sesten dolayı mı, şarkının sözlerinden dolayı mı derseniz, tüm şıklara tik atmam gerekecek. Hadi bir de siz dinleyin...

Sevgiyle...



21 Haziran 2012 Perşembe

Sen Giderken...

Ne çok kırgınlık biriktirmiştim sana dair
Ne çoktu dargınlıklarım
Tam 10 sene oldu
23 yaşında gelmiştim, şimdi 33 yaşımdayım, gidiyorsun sen...

Ya olgunlaştım, ki kızamıyorum sana
ya da önemsemiyorum...
yok, ikincisi değil...
Öyle olsa, kırılgan bir kelebek kanadı gibi çırpınır mıydı kalbim sen giderken...

Ve ben...
Sen giderken böyle hüzünleneceğimi
Tahmin edebilir miydim?

Bir devrin kapanışı gibiydi gidişin
seni, 10 yıl önceki gibi hatırlıyorum artık
Yaptıklarınla değil, son sözlerinle anımsıyorum...

Hakkını helal et demiştin...
Helal olsun...

Ben galiba seni,
bu gidişinle kazandım...
ve kızgınlıklarımı yırtıp, bir boşluğa fırlattım...

İyi ki varsın...


Hilal Timur / 21.06.2012 / 14:29

11 Haziran 2012 Pazartesi

Aşkı Anlatan Adam...

Ve bu dünyadan bir Abdurrahim Karakoç geçti...
Mihriban'ı bize bırakıp gitti...
Vefat ettiği gün Cahit Zarifoğlu'nun da vefat yıldönümü idi.
Vefat ettiği gün, Türkçe Olimpiyatlarının Şiir Finali'nin yapıldığı gündü.
Tevafuk işte...

Abdurrahim Karakoç şiirleri beni her zaman etkilemiştir:

Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor mihriban

---------------------------------

Bana Mevlana'yı, Yunus'u verin
Mecnun'u, Leyla'yı size bıraktım
Kırk yıldır susuzum, bir tas su verin
Irmağı, deryayı size bıraktım
  
---------------------------------

Ne payem oldu ne sayem
En doğruya varmak gayem
Düşüncemdir tek sermayem

Alan yoktur satamadım
Suları ıslatamadım 


----------------------------------

Denizde kayıktır umut
Yaralı geyiktir umut
Ürkek üveyiktir umut
Say bir lokma, say bir yudum
Uçtu gitti, anlamadım 


-----------------------------------


Yıllar sinene yaslanır;
Hâtıraların paslanır.
Bu deli gönlün uslanır...
Unutursun Mihriban’ım.


-----------------------------------


Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban

Buyrun bu güzel şarkıyı da dinlemeden geçmeyin:



6 Haziran 2012 Çarşamba

Giderim ...

Her sene Mayıs ayı gelince, bir heyecan başlıyor bende.
Çook heyecanla takip ediyorum Türkçe Olimpiyatlarını
Bu sene 10. su düzenlendi
Ya Ankara'da ya da Konya'da kaçırmadan canlı performanslara katılıyordum ama bu sene nasip olmadı
Özellikle GİDERİM performansını canlı izlemeyi çook isterdim doğrusu. Dinleyin bakın ne kadar da Ahmet Kaya'ya benziyor sesi...




Yarışma birincisini dinlemek isterseniz, işte o da burada:


27 Mayıs 2012 Pazar

Valentine Lost

2012 eurovision'un ardından...
2007'den beri benim için eurovision birincisi işte bu şarkıdır:






Güzel bir hafta diliyorum...

24 Mayıs 2012 Perşembe

Yalancı Bahar...

Her gün, yeni bir haber, yeni bir hal ve durum...
O kadar aktif bir kadro var ki burada !
Yalan rüzgarı...
Bir iş 1,5 aydır çözülemez mi? çözülemiyor işte...

2000 kadrosu, harikasın.
Bu şarkıyı, senin için dinliyorum bugün...


22 Mayıs 2012 Salı

Adaptör :)

Masamın üzerindeki yanık adaptörün kokusu... Havya, lehim, duman :) İşe ilk başladığım günlere götürdü bu kokular beni... Tam 9 yıl, 3 ay önce...Fırtınalı bir şubat günüydü... Siz bu şarkıyı dinlerken, ben şu adaptörü kaldırmaya gidiyorum:D Yoksa bugün çalışamayacağım:)

Kuşlar...



Beni bundan 10 yıl öncesine götüren bu güzel ezgi ile, gününüz güzel olsun diyorum... Baskıcı, zorba, darbe zihniyetleri kınıyorum... Yaşasın özgürlük!

17 Mayıs 2012 Perşembe

Sevdalıyım Sana

deli deli akan suların hasretinde
genç bir kadın gibi kıvranır toprak
şehrin kirli şamatasından uzak
umudu üryan, aydınlık
yalansız ve yiğitçe
teke tek bir dövüştür seni yaşamak

teke tek bir dövüştür seni yaşamak
köleliğe ve intihara dair ne varsa
gözyaşlarında birikip duran
hem kederli rüyaları gelinlerin
hem gurbete giden erkeklerin kahrı
yani öfke ve kin
yani acının tırpanı
hıncı kurşuna dizilenlerin
kelepçe kollarında
idamlıkların
mahsus mahal dedikleri zindandan
barbar sultanların saraylarına doğru
kahpece vuruşanlara inat
sapına kadar erkekçe
yalana dolana sapmadan
teke tek bir dövüştür seni yaşamak

sana ben
aç çocukların gözlerinde vuruldum
damarlarımı kanatarak geçiyorum toprağını
içimde
hırçın bir başak gibi atıyor sevdan
öfkeyi kınından soyuyorum.
demek istiyorum ki
çevremde sekip duran
dünyanın sevincidir
çünkü köleliğin yasından
benim nişanımda
isyanın yüce destanı göğerecektir

başkaldıran yığınların coşkusu
gece seninle ışıyacak
seninle karılacak sabahın harcı
sevdalıyım
sevdalıyım sana
ırgatın bağrından sökülen şafak 



Orhan Kotan




Not: İlk kez okudum Orhan Kotan şiirlerini, beğendim de. Bahar geldi ya, şiir mevsimidir artık. 

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Önyargı



Bu şarkıyı bana önererek, hayatta hiç haz etmediğim Rafet El Roman'ı bile dinlememe vesile olan sevgili Ebru, hakkaten güzel şarkıymış. Demek ki neymiş, önyargılı olmamak lazım :)


28 Nisan 2012 Cumartesi

Özledim Seni...

Ne çok severmişim, gidince anladım
Serseri gecelerde sana ağladım...

Gidince anlıyoruz sevdiklerimizin kıymetini çoğunlukla. Bazen de, onların değerini çook iyi bildiğimiz halde yitiriyoruz ansızın. Keşke hiç ayrılık olmasa... Bazı ayrılıklar var ki, tekrar kavuşmak imkansız sanki. Neyse ki, anılar kalıyor insanın yanına kar. Yaşanmışlıklar avutuyor... Bazen insanın diline bir keşke dolanıyor... Keşke...

Keşkelerin sonu gelmiyor...

3 yıl önce kaybettiğim, çook sevdiğim canım dostum Kamile'nin en sevdiği şarkıydı bu. Hiç inanamadım, diğer kaybettiğim sevdiklerime inanamadığım gibi. Üniversitede ne çok anı bıraktık seninle... Hiç sevemediğim çayı bile içtim senin ellerinden. Sen gerçekten özlediğim bir dostsun...

Rahmetle...

21 Nisan 2012 Cumartesi

Gidersen...

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

20 Nisan 2012 Cuma

Dün sabaha karşı, düşündüm durdum.
Bir yanım kalsın dedi, diğer yanım gitsin...
Bir bahar ağrısı mı bu, bilemedim..
Karar veremedim...

En kötü karar, kararsızlık derler ya...
Hadi bu olsun diyemiyorum.

Kafesteki bir kuş gibi çırpınıyor yüreğim
Bilemiyorum, diyemiyorum...



Bir veda havası bu...
Tek bildiğim bu...

Dipnot: Blogla ilgili kararsızlıklarım var. En sevdiğim şiirler ve dinletilerden oluşan bu bloğu belki yakında tamamen kapatacağım, belki sadece onaylı okuyuculara açık olacak. Kararsızım, yorumlarınıza açığım. Şimdiden belirteyim istedim.

Bu güzel şarkıyı dinlemeden geçmeyin :) 

18 Nisan 2012 Çarşamba

Fırtına

Nasıl bir fırtınadır bu böyle...
Böyle giderse burada kaldığımın resmidir :D

Napalım...
Fırtına'ya karşı, sıcacık kahve elimizde bu güzel şarkıyı dinleyelim biz de...

Sevgiyle...


Bu şarkıyı bana öneren sevgili Süheyla'ya sevgilerimle...
Seninle sohbet etmeyi özledim...

12 Nisan 2012 Perşembe

Beyaz Ev





Suskunluğumu bu şarkı ile bozmak istedim
çook beğendim

5 Mart 2012 Pazartesi

Büyüyorum...
Hiç istememiş olsam da, 2'li sayılardan 3'lülere terfi etmiş olmanın az da olsa hüznü var üzerimde...
Cahit Sıtkı'nın söyledikleri geliyor aklıma...
Yolu yarıladım mı yani şimdi ben?
Bugün tam 33 yıldır dünya yüzündeyim...
Sevinçlerim, hüzünlerim...
Aceleciliklerim, gecikmelerim...
Kırılganlığım, neşem, öfkem, heveslerim...
Sevdiklerim, sevildiklerim...
Bugün ben, iyi ki varım ve iyi ki varsınız diyorum...
Nice güzel yıllara.
Hep birlikte...