Dışarda öyle güzel kar yağıyor ki.
Gül yaprağı dökülüyor sanki...
Mutlu olmak, küçük şeylerde gizli olmalı...
Bu güzel günde, bu güzel şarkı dinlenir mi? Hem de büyük bir keyifle:D
Sevgiyle kalın...
28 Şubat 2013 Perşembe
20 Şubat 2013 Çarşamba
Anımsamak Kuşları
I
çatıların üzerinde yürürdü serçeler
kanatlarından günışığı dökülürdü
ciğerleri sökülür gibi öksürürdü
yokuşa vurdukça erkenci işçiler
ekmeğinin yanına güneşi koyup
usulca bakkaldan çıkan çocuk
bir çift kanat açardı köşede
ben dönerdim geceyarılarından
üstüm başım çatışma içinde
sardunyaların arasında pencerede
sen taze bir badem gibi dururdun
beni her sabah böyle vururdun
çekip gözlerine mahmur bulutu
günaydın derken salt dudaktın
biri seni mutlaka öpüyordu
bana mı öyle geliyordu
sen mi çok ufaktın
saçlarında miniminnacık papatya
ardında çiçek bahçesi
ayıp bir söz gibi yürürdün
gözlerimi alıp götürürdün
körleme kalırdım
gidişini görüp de dönüşünü beklememek olur mu
beklerdim tahtaya gömülen çiviler gibi
bluzunun altında kanatlanan çifte kumruyu
biraz köylü biraz burjuva
sanırım kalçalarından almıştı
o felaket huyu
II
kimdin neydin neciydin
benim fikrim yoktu
senin yaşın ve korkun
kimi vakit konuğu olurdun
duvar diplerinde kalleş
ölümlerin kokladığı evimin
tomurcukları patlayan bir dal gibi gülerdin
kahve içtiğimiz fincana
pencereye kilime duvara
tabakta dilimlenmiş elmaya
çın çın mavi saçılırdı
en olmadık yerde eteğin açılırdı
aklım karışırdı
ne mümkündü görmemek hissetmemek
incecik parmaklarında aşkla tüterdi
değer değmez dudaklarına
bütün sigaralar erkekti
III
sen hep oralardaydın küçük hoş görüntülerinle
ben yüzümü rüzgara verirdim
saçımın her telini uzak mavilere götüren
denize dönerdim sonra
sırtında dalgalar yürüten
terim soğurdu
bir köpek namlu ensekökümde dururdu
işkence şuradaydı cezaevi burada
yürürlerdi benimle yürüsem
uzansam yatarlardı yanıma
onlar benim gölgelerimdi
bir önüme düşerlerdi
bir ardıma
IV
kapandı üstüme geceyarıları
polisler sürüklüyordu beni
kent boydanboya susuyordu
bulvarda bir ağaç
gürültüyle kusuyordu
kapandı üstüme geceyarıları
sen yoktun
okul arkadaşlarımın adını
telefon numaralarını sinema kapılarını
öptüğüm ilk kız gibi
içtiğim ilk sigara ilk içki
çıktığım ilk afiş gecesi gibi aklımda tuttum
bir senin adını
adını unuttum
anımsamak kuşları
bıçak uçmaları
Nevzat Çelik
18 Şubat 2013 Pazartesi
Bugün Görüş Günü...
Dün akşam, Mustafa Bozkurt'tan Şafak Türküsü'nü dinleyince, içimdeki Nevzat Çelik şiiri sevgisi depreşti. Hele o Şafak Türküsü şiir serisi yok mu, ahh ki ne ahh...
Buyrun, hem yukarıdaki şarkıyı dinleyin, hem de buraya tıklayıp bloğumdaki Nevzat Çelik şiirlerini okuyun...
Bugün görüş günü
Günlerden salı
Islak
Sarı bir yağmur
Ülkemin neresine bakarsa ay
Orada yitik bir anne ağlıyor
Sen aralıyorsun yağmuru
Acıdan sırılsıklam alnına siper edip elini
Sonra bir umut koşuyorsun
Yüreğin avcunda
ısırırken
çırpıntı gözlerini
(ah verebilseydim keşke
yüreği avcunda koşan
herbir anneye
tepeden tırnağa oğula
ve kıza kesmiş
bir ülkeyi armağan
koşma anne
birdenbire batacak olan
düş denizinde yarattığın umut sandalıdır
oysa benim için gece
ışık hızıyla koşan
kısa ve soğuk bir zamandır
bu yüzden boğuk seslerle geldiler bir şafak
uykusuz
yorgun
ve korkak
13 Şubat 2013 Çarşamba
Yorulduysan...
genç mi olunurmuş içerde a benim gülüm
söyledim yedi yılda bütün türkülerini ömrün
güz bir yandan uçuşur saçlarımda
kış bir yandan
ihtimâl ki ben senden tam sekiz ilkbahar büyüğüm
sen saçlarına ilkokul kurdelası taktığın gün
devadımlarla buluştu ayaklarım
ah ne çabuk
Nevzat Çelik
Yorulanlar için, nefes almak isteyenler için, Nevzat Çelik'ten bu güzel şiir ilaç gibi gelsin :)
bu şarkıyı da şiirden sonra dinlemeyi unutmayın..
Sevgiyle...
5 Şubat 2013 Salı
YAZIK
Kaç yüzü var insanlığın?
Kaç yönü, kaç huyu ?
Kaçını gördüm yaşamımda?
Daha kaçını öğreneceğim?
Bir fanusun içinde, bir başınıza yaşamak istediniz mi hiç?
Yalansız, riyasız..
Sessiz sedasız..
Başbaşa hayallerinizle...
Yazık, insanlığa yazık..
İnsanlığımıza
YAZIK...
Hilal Timur ( 5 Şubat 2013 )
Kaç yönü, kaç huyu ?
Kaçını gördüm yaşamımda?
Daha kaçını öğreneceğim?
Bir fanusun içinde, bir başınıza yaşamak istediniz mi hiç?
Yalansız, riyasız..
Sessiz sedasız..
Başbaşa hayallerinizle...
Yazık, insanlığa yazık..
İnsanlığımıza
YAZIK...
Hilal Timur ( 5 Şubat 2013 )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)